9 Aralık 2012 Pazar

İş Kanunu çerçevesinde pizzaya banma hakkı

Sevgili bekarlar, yemek yapmaya vakti olmayanlar, beceriksizliklerine bakmadan hatunu yemekle etkilemenin peşinde olanlar, yemekle uğraşmaktan hoşlanmayanlar ve diğerleri... Bir "tembel işi" yemeğimizle daha karşınızdayız.

Önce, her zamanki gibi, günlük mutfağa girme hikayemizi paylaşalım. Benimki biraz Yeşim Hoca'ya inattan oldu; kendisi eminim beni çok iyi tanıyordur (!) tabii o ayrı. Geçen derste, "doktora öğrencisisiniz, tabii ki başka hayatınız olmayacak ve gerekirse işi de bırakacaksınız, benim bu konuda acımam yoktur" benzeri ifadeler kullandı - özellikle acıma kısmı yüzde yüz gerçek. Bense o arada içimden, "O zaman üniversite bize de kadro versin Allah Allah, çalışmak zorunda değildim de ben kendime bu zorluğu keyfimden mi yaşatıyorum!" diye düşündüm. Ayrıca, ben tek yönlü biri olmaktan ölesiye korkarım. Olmayacak işler olsa ve ben dünyanın en parmakla gösterilen tezini bile yazsam, eğer dünyadan kopmuşsam, bitirdikten sonra o tezi anmak bile bana zûl gelir.

Sabahtan beri ders çalışıyorum, içim dışım kıdem tazminatı oldu. Fakat madem bende "akademi kumaşı" yok,  bari biraz da yemek yapalım. Günün birinde "Kitap yazdım da ben, öhm..." diye gezinmeyi bilirken, mutfak konusunda söyleyecek şeylerimiz de olsun.

Pratik ve lezzetli olsun diyerekten, fırında mantarlı-kaşarlı bir şeyler yaptım, adını da (şu an) "banmalı pizza" koydum. Pizzanın hamuru yok ama içeriği var.

Eğer firınınız varsa, borcamınız da vardır. Yoksa, A101'de şu günlerde 4-5 liraya satılıyor, tükenmeden alın. Aslında güveç olsa tabii ki daha iyi ama elimin altında borcam vardı.

- Bir paket mantarı alıp yıkayalım. Soymaya gerek yok, uzun uzun dilimleyelim. Borcama koyalım.

- Bir kalem sucuk kullanacağız. (Kalem mi deniyor, ne deniyor o tek parçaya?) Markası tercihinize kalmış. Baharatlı seviyorsanız ve "Hem güzel hem ucuz hem de gerçek sucuğu nereden bulalım" derseniz, ben -yine- A101'deki Danet markalı ve üzerinde "evlik" yazan sucuğu kullanıyorum. Tabii ki bir Apikoğlu, bir Cumhuriyet filan değil, fakat Polonez, Maret, Pınar gibi markalardan ve diğer market ürünlerinden bence daha güzel. (Hayır, A101'den para almıyorum, sadece denk geldi.)

Sucuklarımızı halka halka doğrayıp sonra o halkaları yarımay yapalım. Mantarların üzerine dizelim.

- İki orta boy domatesi soyup küçük küçük doğrayıp üzerine yayalım. Yalnız ben domatesleri doğrarken illa ki yediğim için, aslında iki küçük domates kadar da olabilir o, bilemiyorum. Özetle, domatessiz yer kalmasın yani.

- Bir çarliston biber bir de kırmızı kapya biberi ince ince doğrayıp, karıştırıp, domateslerin üstüne yayalım.

- Üzerine kaşar rendeleyelim. Evde dilimli kaşar vardı, 5 dilimini küçük küçük doğrayıp gezdirdim ama az geldi. Miktarı size kalmış.

- Üzerine çok az ayçiçek yağı gezdirdim. Şöööyle, salataya koklatır gibi. Çünkü bence tereyağı daha önemli, ama ondan da çok az kalmıştı. Parmağın bir boğumu filan kadardır en fazla, işte o kadar tereyağını dilimleyip kaşarların üzerine yerleştirdim. Eğer olsaydı iki boğumdan aşağı koymazdım.

- Tuz atmayı unutmakla iyi etmemişim, buralarda bir yerde üzerine tuz da gezdirmek lazım. Karabiber de olur, seviyorsanız.

- 180 derecelik fırında (fırını önceden ısıtmamıştım) 30 dakika. Çıkarınca ister çatalınızla kibar kibar, ister ekmeğinizle bandıra bandıra yiyin. Fazla sulu olmuyor ama banılacak kadar var.

Perfecto!

Afiyet olsun :)

*
Not: Bu içeriği unutmayın. Onu da sonra anlatırım :)