1 Temmuz 2014 Salı

bir alinazik yer miyiz tatlı çocuq?

ya alinazik benim ÇILGINCASINA sevdiğim bir şey tamam mı. ama istanbul'da yaşıyorum ve antepli değilim. yani ali nazik yapımı, benim "görerek büyüdüğüm" bir şey değil. istanbul'da adana yapılamadığını bilen bir adanalı olarak, kendine antep restoranı diyen afili yerlere de pek güvenemiyorum. ama bu nefsin de körelmesi lazım. o halde buyrun, dün şöyle köreldim, fena da olmadı. yolum antep'e düşene kadar idare eder:

- önce kıymasını hazırlayalım. bunu nasıl yapılması gerektiğini bilmiyorum, ben tamamen canımın istediği gibi yaptım. orijinali için bkz. google.

kıyma 150 gr filan, iki patlıcan için kullandım. çünkü evde o kadar vardı. ama bu keyfinizle ilgili, daha çok etli olsun istiyorsanız sizi kim tutar. isterseniz kıymalı patlıcan değil patlıcanlı kıyma yapın.

- önce kıymayı teflon tavaya alıp orta ateşte suyunu bırakmasını bekledim. akabinde sıvı yağ + yağ ısınınca bir kuru soğan. kavrulunca salça, hem biber hem domates. ama eğer biber salçanızı marketten alıyorsanız domates salçasıyla seyreltmeyin boşuna, zaten seyrek oluyor onlar.

- salçayla da çevirince, rendelenmiş küçük bir domates ekledim. tuz karabiber. karıştır ağzını kapat, domatesin suyu filan çekilsin hep. sonra bir köşede patlıcanları beklemeye koyulsun.

- bunun için kemer patlıcan kullanmayalım lütfen, gidelim bostan patlıcanı alalım. ben dün iki tane kullandım. iki kişilik düşünüyordum ama üç kişi yedik, doyumluk olmadı.

bu patlıcanların közlenmesi lazım. alüminyum folyoya sarın, ocağın üzerine koyun, her tarafını beşer altışar dakika tutun. folyo, pişmesi için değil, pişerken ocağın kirlenmemesi için gereken bir şey. istemiyorsanız kullanmayın yani, ama sonra ocağı kimin sileceğini baştan belirlemiş olun.

patlıcanın kabuğunun kolaycacık çıkabiliyor olması lazım. olmamışsa, biraz daha tutun ocağın üzerine bir şey olmaz. sapına yakın kısımları kolay pişmiyor, oralara biraz özen pls.

- aynı yolla bir tane de kırmızı biber közledim, iyi oldu, bir dahaki sefere de yapacağım yine.

- sonracıma, patlıcan ve biber pişince doğrayıp püre yapılması lazım. restoranlarda o bembeyaz patlıcan pürelerini nasıl yapıyorlar bilmiyorum, soda moda koyuyorlar zahir. ben koymadım. patates püresi yapar gibi, tamamen tereyağı ve sütle karıştırdım. ama ölçmedim allah kahretmesin, size şundan bu kadar filan diyemiyorum. tadına bakarak karar vereceksiniz. ben tereyağ tadının gelmesini istedim biraz. bu arada, tuzunu unutmayın tabii.

- derken o arada yoğurt da sarımsaklanmış olmalı.

- şimdi tabağa patlıcan püresini alalım önce. üzerine bir kat sarımsaklı yoğurt. onun da üzerine bir kat kıyma.

yaz mevsimini sırf patlıcan yüzünden bile aşırı sevebilir lan insan, nasıl sevmiyorsunuz aklım almıyor. akşama da patlıcan dolması yapayım diyorum, yufka da aldıydım gerçi patlıcanlı börek mi yapsam? of mevsimi geçmeden dünyanın bütün patlıcanlarını yiyebilirsek yalnız, teşekkürler.


*
sonradan gelen edit: o dediğim dolmayı gerçekten yaptım. takriben beş yüzüncü denemede, artık annemden sadece bir tık aşağıda dolma yapabilen bir insanım. teşekkürler patlıcan tanrısı <3

1 yorum:

  1. patlıcanları delerseniz daha rahat közlersiniz bide bu işler için közmatik denen bişey var züccaciyelerde satılıyor ya da bir milyoncularda .....

    YanıtlaSil