21 Mayıs 2012 Pazartesi

Yufka, bir Anadolu mucizesi.

Buralarda yaşamayı sevmek için bir milyon sebep sayabilirim. Bunlardan biri de mutfak kültürü.

Bu kültür o kadar geniş ki, bizim aklımıza bile gelmeyecek kadar "sıradan" gördüğümüz çok fazla şey var. "Anadolu mutfağı" diyince akla karnıyarığın veya Cağ kebabının gelmesi normal, ama mesela yufka demeyebiliriz. Kendisi o kadar gizli bir kahramandır.

Hayır bir de bununla yapılan şeylerin bir kısmı gerçekten çok basit. Altı üstü incecik bir hamur, ama sırf kendi lezzeti pek çok şeye yetiyor. İçindeki malzeme tamamen teferruat. Tek başına kızart, hatta istersen çiğ ye. Ya da istersen kalın aç, sacın yoksa teflon tavada iki çevir, üstünde katı yağ gezdir, senden iyisi yok.

Canım yufka. Kahvaltıyı güzelleştiren, açlığı savuşturan, bütün bunları son derece pratik ve leziz şekilde yapmamızı sağlayan, ama hiçbir zaman bir "kuzu tandır" muamelesi görmeyen yufka. Kara bahtlım, kem talihlim.

İnsan evladı ne kadar kıymet bilmez ya, herkesin yapamadığı ve "güzelini" belki hayatımız boyunca bulamayacağımız bir kaburga dolmasını yere göğe koyamazken, her an hepimizin çok da güzel yapabileceği sigara böreğini yemekten saymıyoruz. Evet az bulunurluk, yapma zorluğu, gereken ustalık... Bunlar önemli. Ama "ulaşılamaz" şeyleri bu kadar överken, elimizin altındakine de haksızlık etmeyelim.

Yufkasız hayat hatadır gençler. Çok rica ediyorum, mutfağımızın zenginliğinden bahsederken öyle daha bir kere yemediğimiz şeylerden başlamadan önce, gözleme diyelim, menemeni analım, olmadı mercimekli bulgur pilavını sayalım.

Bu haftasonunun iki sabahında da, kendimi yufka işine verdim. Günün açılışını cumartesi sabahı peynirli gözleme, pazar sabahı ise sigara böreği ile yaptım.

Hazır yufkadan gözleme dediğiniz şey, dünyanın en kolay şeyi. Bu kadar kolay olup bu kadar damak tadı veren başka kaç şey olabilir, bilemiyorum.Yalnız nasıl katlanacağını bilmiyordum, internette de görselini bulamadım. Ben de yufkacı amcaya sordum... Bu arada, eğer yakınlarınızda bir yufkacı varsa, lütfen üşenmeyip yufkayı oradan alın. Market yufkasıyla olan farkını çokkkk açık göreceksiniz.

İşte o yufka... Bundan uzak duruyoruz.
Geçenlerde Anda'yla Migros'ta gezerken, vakumlu pakette satılan yufkadan almıştık. Yemin ediyorum bak, ince ince kesip erişte diye kullansan kullanırdın. Yufkacı yufkası gerçekten "başka" bir şey arkadaşlar, üşenmeyin, arayın bulun. Kadıköy'de iki tane biliyorum, biri Alkım'ın yanından Moda Caddesi'ne doğru çıkarken sağda Cemal Süreya Sokak'ta, sol kolda. Öbürü ise, Rıhtım tarafındaysanız, Murat Muhallebicisi'nin sokağına girin, sokağın sonunda sağda. Halitağa tarafından ise; Halitağa'yı bitirip Karakolhane Caddesi'ne girin, biraz ileride solda Recaizade Sokak'ı göreceksiniz. O sokağın girişinde solda.

Yufkacı Amca'nın gösterdiği katlama şeklini internette bulamayınca, ben de Paint'te çizdim. Şimdi siz aşağıdaki çizimi görünce dalga geçeceksiniz ama, isterseniz arayın, başka bir görsel bulamayacaksınız. Gözleme katlama şeklini internete kazandırmış olmanın haklı gururu içindeyim şu an. ("E akıllı kardeşim, neden fotoğrafını çekip de koymadın?" derseniz el cevap: Ya yemeklerin fotoğrafını istediğim gibi güzel çekemiyorum. O yüzden, yazılarımdaki fotoğraflar hep internetten bulunma. Altındaki yazılara tıklayınca kaynağına gidiyor.)

Nasıl? :)
Şimdi efendim, öncelikle yufkamızı yaydık tamam mı. Tüm yüzeyine, sıvıyağ-süt karışımı sürelim. Ama fazla olmasın, gerek yok. Şöyle her tarafına bi değsin yeter.

Sonra, yanda gördüğünüz bölgeye ezilmiş peynirimizi koyalım... Ben bu tür şeylerde "uyduruk peyniri" daha çok seviyorum, "esaslı" peynirler ağır geliyor. O yüzden, Ülker İçim kullandım, gayetten de güzel oldu. Bu arada Ülker İçim için "ileri geri" konuşmuş gibi de olmayayım ama, bir Tahsildaroğlu Ezine de değil kendisi. Bence bunu o da kabul eder.

Sonra, kenarlarını peynirli bölgenin üstüne kapatıyoruz bir güzel. Teflon tavamızı çok çok çok az yağlıyoruz. Yağ sadece "değmiş" oluyor. Hatta ben tavaya koyduğum yağı kağıt havlu ile yayıp, her yere değmesini sağladıktan sonra fazlasını da döktüm.

Evet aynen böyle, yumuşacık.
Gözlememizi atalım tavaya. Pişerken kabaracaktır, yufka yapar öyle. Tek yüzünü çevire çevire pişirdim. Baktım alt tarafı olmuş, öbür yüzünü çevirdim. Üste gelen tarafa, bıçağın ucuna taktığım Sana'dan sürdüm. Alttaki taraf pişince de yine, o tarafına da Sana sürdüm.

Orgazmik oldu.

Ertesi sabahki sigara böreği ise, aslında yine feci kolay olmakla birlikte, evde kızartma yapma fikrinden beni iyice uzaklaştırdı.

Yufkayı ikiye katlayalım önce, o haldeyken ikiye bölelim. İki parça yufka oldu ya, sonra onları üst üste koyup yine ikiye bölelim. Sonra onları da üst üste koyalım, onları da ikiye bölelim. Böylece, toplam 16 parça yufkamız olsun. Gördüğünüz gibi ben bu Paint işine sardırdım bugün biraz, netice olarak ne elde edeceğimiz şekilden anlaşılıyor diye umuyorum.

Sekize bölünce de olur ama on altı iyidir bence.
Dilimlerimizin içindeki çizgiler, peynir demek oluyor. Aslında ufalanmış peyniri yumurtayla karıştırıp da kullanmak muhteşem bir fikir ve lezzet, fakat evde yumurta yoktu. Ama peynir, neyse ki her şekilde güzel olan bir şey.

Dilimlerimizi yaprak sarar gibi, kenarlarını içe almak suretiyle sarıyoruz. Uçlarını, yanımızda hazır bulunan bir kase suya değdiriverip öyle sarıyoruz ki yapışsınlar. Sonra da böreklerimizi, kızgın ayçiçek yağına atıyoruz. Etrafa yağ sıçrıyor filan. Yalnız, bir süre sonra peynirin kenardan çıkıp da yağ patlarması sorunsalını aşamadım. Allahtan o aşamaya gelene kadar börekler yeterince kızarmış oluyor da hemen tavadan alabiliyorum, çünkü bir börek peynirini taşırmaya başladı mıydı artık o tavaya yaklaşılmıyor.

(Not: Buna ilişkin görsel ararken bir şey gördüm; yufkayı 16'ya değil de 8'e bölüp, ama aynı miktarda peynir koyup, kenarlarını daha çok kıvırmak mümkün. O zaman böreğimiz daha az malzemeli olur ama peynir de taşmaz öte yandan. Bilemiyorum, pişirme kolaylığı adına az malzemeyi göze alıp almayacağımdan emin olamadım.)

Fritöz alacağım bu yüzden. Alana kadar, evde kızartma faslını sona erdirmiş bulunuyorum. Elim kolum ziyan olacaktı az kaldı.

Çıtır çıtır, nefis nefis.
Ama çıkan sonuç, tüm bunlara değdi. Gerçekten de, çok içime sinen bir börek oldu. Bu tabii ki en çok, yufkanın güzelliğiyle alakalı. O vakumlu poşettekileri, öldürsen almam bir daha.

İşte böyle. Elimizin altında "yufka" gibi muhteşem bir malzeme varken, Anadolu mutfağı diyince asortik restoranlarda görüp adını bile bilmediği şeyleri sayanı dövesim geliyor.

Afiyet olsun,
Göksun.

8 yorum:

  1. Aga yufkacı amca kandırmış seni, öyle kocaman tek yufkadan öyle gözleme şekli olur mu? valla dayamış malzemeyi dayamış malzemeyi! ben tek yufkadan 4 gözleme çıkarabiliyorum be; batı'nın en az yufkadan en çok gözleme çıkaranı :p
    p.s. ogatnefa

    YanıtlaSil
  2. yok yok vallahi güzel oluyor. malzemesini de o nispette koymuş oluyorsun çünkü. rulo yapıp yedim valla, çok da güzel oldu :)
    tabi küçük küçük yapıp yeme kolaylığı sağlamak da çok iyi fikir, ama henüz onu denemedim :) bundan sonra, bir yufkadan farklı malzemeli gözlemeler çıkarmak niyetindeyim. mesela biri mutlaka ama mutlaka beyaz peynir-taze soğanlı olacak.
    dur bakalım :)

    YanıtlaSil
  3. ama sigara böreği... ama puf puf
    böhü ve böhü sabah sabah

    YanıtlaSil
  4. eğer buz dolabın derin donduruculu ise, sigara böreği sarıp poşetleyip buzluğa koyabiliyorsun. çıkarıp çözdürüp kızarttığında mis gibi oluyor :)

    YanıtlaSil
  5. bir taraftan kilo milo
    diğer taraftan teyzem kadar güzel yapamama

    ağlayıp gideyim ben

    YanıtlaSil
  6. ya bunu güzel yapamamak diye bir şey yok, yufka güzelse sigara böreği kendiliğinden güzel oluyor zaten.
    kilo dediğini ben de bi takıntı yaptıydım ama geçti. akşamları çok yeme olsun bitsin, böreksiz hayat mı olur :)))
    bak biraz sonra da dünkü makarnayı anlatmaya başlicam. çünkü yaşasın yemek yemek :))

    YanıtlaSil
  7. yok walla onu da kötü yapmak var, hayatta yapamadığım iki şey var biri sigara böreği diğeri poğaça
    olmuyor
    asla olmuyor
    teyzem yanımda yapıyorum yine olmuyor
    kabullendim artık

    kiloya gelince, fazlalık 15 kilo olunca boşverilmiyor :) 2,5 gitti, 12,5 kaldı :)

    makarna mı
    ama işin gücün yok mu senin yahu :p
    hay allah!!!

    YanıtlaSil
  8. gozleme super gorunuyor olsa da yesek

    YanıtlaSil